Cosmo Köln Radyosu - Beiträge

Almanya 2000’li yıllara yeni vatandaşlık yasasıyla girdi. Ve maalesef 'dönerci cinayetleri' diye anılan NSU cinayetleri damgasını vurdu bu on yıla. 8’i Türk 10 kişiyi katleden aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun cinayetleri planlaması, işleme biçimi kadar güvenlik birimlerinin ihmalleri de tüyler ürperticiydi. Türkiye’den gelen göçmenler, Almanya’ya çoktan yerleşmişler, artık işçi olmaktan çıkıp işveren olmaya yönelmişlerdi. Bu arada ilk göçenler çoktan türkülerini Almanca söylerken, gençlere örnek oluyor, gençler ise bu kez Almanca Rap piyasasında zirveye oturuyordu. Göçün 2000'li yıllarına götürüyoruz sizleri.

Dört hafta önce gerçekleşen genel seçimlerin ardından Alman meclisinde 20. yasama dönemi bugün resmen başladı. Mazbatalarını alan milletvekilleri ilk kez iş başı yaparken vekilleri meclisin ilk oturumunda önemli bir görev de bekliyordu. O da yeni Meclis Başkanı ve vekillerini belirlemekti. Sosyal Demokratların adayı Bärbel Bas, Federal Meclis’in tarihindeki üçüncü kadın başkan olurken bir Türkiye kökenli Almanya tarihinde ilk kez başkanvekilliğine seçildi. Parlamentonun yeni yönetimi dışında milletvekillerinin arka planına yönelik de göze çarpan bir dizi değişiklik var. Erkan Aslan'ın haberi.

Almanya korona pandemisini geride bırakmışa benziyor. Ancak rakamlara bakılacak olursa pandeminin gölgesinde geçen çetin bir kış sezonu daha kapıda olabilir. Almanya çapındaki haftalık insidans değeri 110’un üzerine çıkarken yoğun bakımda yatan hasta sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle eş değer durumda. Ancak Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn‘in bu göstergelere rağmen kasım ayının sonunda federal meclisin acil durum yönetmeliğini kaldırmasını istemesi tartışmalara yol açtı. Tartışmaların odağındaki bir başka isimse, aşıyla ilgili yaptığı açıklamalarla kötü örnek olmak suçlanan Bayern Münihli futbolcu Joshua Kimmich. Erkan Aslan'ın haberi.

Türkiye’nin dış politikasında bir haftadır Osman Kavala krizi yaşanıyor. Kriz, Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçilerinin 18 Ekim’de, hapiste dördüncü yılını dolduran iş insanı Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda 'serbest bırakılmasını' istemeleriyle patladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan büyükelçilerin 'istenmeyen kişi' ilan edilmeleri, yani sınır dışı edilmeleri için Dışişleri Bakanlığı’na talimat verdi. Rahmi Yıldırım, Ankara'dan bildiriyor.

© WDR 2021

Almanya’da korona vakaları hızla artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yaklaşık 20 bin vaka tespit edildi. 100 bin nüfus basına düşen vaka sayısının belirlendiği insidans değeri de mayıs ayından bu yana ilk defa 90 sınırını aşarak 95.1’e yükseldi. Robert Koch Enstitüsü, önümüzdeki haftalarda sayıların daha da artmasını bekliyor. Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’in 25 Kasım'dan sonra federal hükümetin pandemide olağanüstü halin sona ereceği yönündeki açıklamalarına artan vakalar nedeniyle hem uzmanlardan hem de eyaletlerden tepkiler var. Aşılama oranının durma noktasına geldiği Almanya’da 70 yaş üzerindekilerin tazeleme aşılamasına başlandı. Son gelişmeleri Serap Doğan derledi.

© WDR 2021

90'lı yıllarda Türkiye'de Türk Kürt ayrımı artarken, Almanya, Doğu ve Batı arasındaki duvarı da kaldırmayı başardı. Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından yabancı düşmanlığı ve ırkçılık şiddete dönüşmeye başladı. Rostock'da gerçekleşen saldırıyı Mölln ve Solingen takip etti. Bir yandan saldırılara karşı çeteleşmekte çare arayan Türkiyeli gençler öte yandan Hiphop kültürü ile dertlerini, hislerini ve fikirlerini duyurmaya başladı. Eşit haklar mücadelesinin zirve yaptığı doksanlı yıllarda, genç edebiyatçılar göçmen değil Alman edebiyatında hak ettikleri yeri almaya başladılar. Cem Özdemir, Yeşiller Partisi'nden Federal Meclis'e girdi, siyasi partiler kapılarını göçmenlere daha fazla açmaya başladı. Bazı diskoteklerin kapısı ise hala kapalıydı. Kaplancılar, Milli Görüş gibi dini örgütler de doksanlı yıllarda gündemi meşgul etti.

Bir zamanlar Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığını, ülkesine uygulanan yaptırımlara tepki olarak Belarus lideri Alexander Lukeşenko da yapınca AB ülkeleri mülteci akınına uğradı. Ağustos ayından bu yana sınırı geçen mülteci sayısı 4500'ü buldu. Lukaşenko'yu yasa dışı göçü desteklemekle suçlayan Alman İçişleri Bakanı Horst Seehofer bunu "Hibrit Savaş" olarak tanımlıyor. Ancak Seehofer, sınırların kapatılmasına ise karşı çıkıyor. Polis teşkilatı ise kontrollerin daha sıkı yapılmasından yana. Audio: Serap Doğan'ın haberi

Seksenli yıllar hem Türkiye'de hem de Almanya'da 12 Eylül darbesinin gölgesinde geçti. Durdurulan ekonomik göç, siyasi iltica ve aile birleşimi yoluyla devam etti. Sirkeci garı değil artık, kaçak botlarla önce Yunanistan'a, ardından Almanya'ya çıkılan zorlu yolculuklardı gündeme taşınan. Onyıllardır Almanya'da yaşayanlar kalmaya karar vermiş, sonradan gelen ya da Almanya'da doğan çocukların eğitim ve uyum sorunu başlamıştı seksenlerde. İlk kuşak el yordamıyla çocuklarının geleceğini kurmaya çalıştı. Göçmenlerin 40 metrekareye sığdırmaya çalıştıkları hayatı, "en alttakiler" olmanın verdiği güçlüklerle devam etti. Almanya da istemeden hamile kalmış bir kadın gibi göç ülkesi olma yolunda ilerledi.

© WDR 2021

Dünyanın en büyük kitap fuarı sayılan Frankfurt Kitap Fuarı, geçen yıl korona salgını nedeniyle iptal edilip, dijital ortama taşınmıştı. 20-24 Ekim tarihleri arasında düzenlenek bu yılki fuar da kısmen korona kısıtlamalarının gölgesinde geçecek, ancak fuar dijital etkinliklerin yanı sıra fiziki ortamda gerçekleşiyor. Bu nedenle “Frankfurt’a tekrar hoş geldiniz” mottosu seçildi. Türkiye bu yıl fuara katılmıyor. Kanada’nın konuk ülke olduğu fuarda öne çıkan gelişmeleri Menekşe Toprak derledi.

İki yaşında iken 1962 yılında ailesiyle birlikte Almanya'ya gelen ve şuanda Frankfurt'ta yaşayan Dr. Zahide Özkan, ailesinin ve kendisinin göç sürecinde yaşadıklarından yola çıkarak bir şiir kaleme almış. Köln Radyosu'na gönderdiği uzun şiiri şu dizelerle bitiyor: Evet; biz Almancı, Almanyalı Türk veya Türk kökenli Alman İki ülkeye ait veya sadece ortak dünyamızda insan Zahide Özkan ile söyleşi.

© WDR 2021

Göçün altmışıncı yılı, konuyla ilgili yeni kitapların basılmasıyla da kutlanıyor. Eski milletvekillerinden Özcan Mutlu da yayınladığı " Almanya nasıl vatan oldu?" adlı kitabında ikinci kuşaktan gizli kalmış göçmenlerin hikayelerini anlatıyor. Kitapta ünlü ya da ünlü değil, her alandan seçilmiş göçmenlerin portreleri çiziliyor. Mutlu bu kitapla amacının, Alman toplumuna, göçmenlerin Almanya'yı nasıl zenginleştirdiğini anlatmak olduğunu söylüyor. Kitap Türkçe olarak basılarak, Türkiye toplumuna da "Almancılar"ı tanıtacak. Audio: Siyasetçi Özcan Mutlu ile söyleşi

"Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang, sekizi Türkiyeli 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör örgütünün tespit edilmesinin 10. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen, ""Güvenlik makamları ne tür dersler çıkarttı?"" başlıklı etkinlikte ilginç açıklamalar yaptı. Haldenwang, NSU terör örgütünün tüm yönleriyle aydınlatılamadığını ifade ederek, ""Halen cevapsız pek çok soru işareti var"" şeklinde konuştu. Elmas Topcu'nun haberi"

SPD, FDP ve Yeşiller’in ‘Trafik lambası koalisyonu’ oluşturması için ilk etapta uzlaşma sağlandı.Üç partinin liderleri ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında üzerinde uzlaşmaya vardıkları konuları içeren raporu partilerine sunacaklarını açıkladılar. Aydın Işık'ın haberi.

Türkiye'den Almanya'ya göç yetmişli yıllarda da devam etti. Sadece ekonomik değil, siyasi koşullar da göçü çekici kılıyordu. Gelenler yavaş yavaş Almanya'ya alışmaya başladı. Ailelerini getirdiler. Yurtlardan çıkıldı, nohut oda bakla sofa evler bulundu. 70'li yıllara damgasını vuran Ford işçilerinin yaptığı baskın grev oldu. İlk kadın grevini de unutmamak gerek. İşçiler yavaş yavaş haklarını öğrenmeye ve direnmeye başladılar. Öyle bir konu var ki, hala yaşayanların yüreklerini acıtıyor. Türkiye'de bir bırakılıp bir Almanya'ya getirilen "Kofferkinder", valiz çocukları. Sizi yetmişli yılların Almanya'sında buraya göçen işçilerin sesleriyle gezdireceğiz.

Bu hafta ortaya çıkan belgelere göre Türkiye Gençlik Vakfı TÜGVA başta gelmek üzere AKP'ye yakın dernek, vakıf ve cemaat yapılanmaları devlet içinde kadrolaşıyor. Ortaya çıkan belgeler ile ortaya atılan iddialar neler, bu grupların Gülen yapılanmasının yerini alarak "yeni bir paralel devlet yapılanması kurduğu" tezi ne kadar doğru? Audio: Rahmi Yıldırım ile söyleşi

Federal İstatistik Dairesi'nin son verilerine göre geçen ay tüketici fiyatları %4'ten fazla arttı. 2020'ye göre en yüksek artış kalorifer yakıtlarında yaşandı. Ekonomistler bu artışın bu sene devam edeceği görüşünde. Çünkü geçen yıl korona yüzünden yapılamayan harcama ve yatırımlar bu seneye sarktı. Bu da talebin dolayısıyla da fiyatların artmasına neden oluyor. 2022 ortasından itibaren ise enflasyonun düşmesi bekleniyor. Bu arada sorunun çözümü için Merkez Bankası'nın müdahale etmesini isteyenler az değil. Audio: Elmas Topcu'nun haberi