Cosmo Köln Radyosu - Beiträge

"Şu günlerde Türkiye'den Almanya'ya iş gücü göçünün 60. yıldönümü kutlanıyor. Aslında son yıllarda Türkiye'den Almanya'ya göç eden çok sayıda akademisyen de oldu. Bu akademisyenlerin bir kısmı barış akademisyenleri olarak tanınıyor. Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl yollardan çözülmesini isteyen bildiriye imza attıkları için kanun hükmünde kararnamelerle işten atıldılar. Onlar da yurtdışına gittiler. İşte onlardan biri de Deniz Yonucu. Andropolog olarak doktorasını ABD'de yaptııktan ve bir yıl Türkiye'de Beykent Üniveristesi'nde çalıştıktan sonra Almanya'ya gelmiş Yonucu. Deniz Yonucu bugün Berlin'de yaşıyor ama yakın zamanda Londra'ya taşınmayı düşünüyor. Peki Türkiye'den akademisyenler neden yurtdışına göç etti? Deniz Yonucu'nun göçe bakış açısı ve izlenimleri."

Günlerdir size maalesef hep olumsuz korona haberleri veriyoruz ama pandemideki gidişat gerçekten de iyi görünmüyor, dolayısıyla iyi haber vermek neredeyse imkansız. Bugün yeni korona vakalarının 50 bini aştığı açıklandı. Tam sayı 50 bin 196, sadece 24 saatte 100 bin nüfusta haftalık vaka ortalaması da 249'u geçti. Yaşamını yiterenlerin sayısıysa 235. Bugün bir de pek çok yerde karnaval kutlamaları da başladı, yakında yeni artışlar bekleniyor. Peki politika ne yapıyor? Koalisyon hükümetini kurmak üzere olan SPD, Yeşiller ve FDP'nin pandemiyle mücadele tasarısı ilk kez meclise geldi. Elmas Topcu'nun haberi.

Belarus'tan Polonya sınırına yığılan sığınmacılar AB'de yeni bir krize neden oldu. Polonya sığınmacı göçünün arkasında Rusya'nın olduğunu savunuyor. Rusya ise AB'den Belarus'a yardım etmesini istiyor. Polonya'nın sınır geçişlerini kapatması sınırda bekleyenlerin durumunu kötüleştirdi. Çünkü aralarında çocukların da olduğu sığınmacılar dondurucu soğuk hava koşullarında yaşam mücadelesi veriyor. Hülya Topçu'nun haberi.

Arka arkaya üçüncü gün Almanya'da korona vaka sayısı arttı. Son 24 saatte 39 bin 676 ile neredeyse 40 bin yeni vaka kayda geçti. Dolayısıyla hatırlatma aşısı, aşı zorunluluğu ve tedbirlerde sıkılaştırmaya gidilmesi yönünde talepler artıyor. Hekimler, politikacıların hergün farklı açıklamalar yapmasından şikayetçi. Politikacılar ise tedbirler konusunda görüş birliği sağlayamıyor. Nedeni de bölge ve kentlere göre aşılanma oranı ve yoğun bakım ünitelerinin doluluğu çok farklı. Elmas Topçu'nun haberi

Son günlerde hepimiz, korona vakalarında yeni rekor sayılarla karşılaşıyoruz. Bu sabah açıklanan Almanya'daki insidans değeri 213. Bu değer pandemide yeni bir rekor. Vatandaşların yüzde 67'si aşılandığı için bir panik havası yok. Ancak hekimler önceki dalgadan farklı olarak bu sefer yoğun bakım ünitelerinin dolu olduğunu bildiriyor ve hepsi bir ağızdan acil tedbir talep ediyor. Fakat sorun da burada. Acil tedbir konusunda görüşler farklı. Elmas Topcu'nun haberi.

En son ne zaman oturup bir kağıda birşeyler yazdınız? Çoğumuz dijitalleşme nedeniyle artık elle yazı yazmak yerine, bilgisayarda yazıp, basar hale geldik. Akıllı tabletler ve telefonlar bize kağıt kalemle yazmayı neredeyse unutturdu. Pandemiyle birlikte evde çalışma, okullarda internet üzerinden ders de girdi hayatımıza. Yunus Ülger'in röportajı

© WDR 2021

Almanya'da korona pandemisinde dördüncü dalga başladı. Yeni vaka sayıları giderek artıyor. Yoğun bakım ünitelerindeki hasta sayısının da geçen senenin aynı dönemiyle neredeyse aynı seviyede olduğu belirtiliyor. Peki nüfusun üçte ikisi aşı olmuşken hastaneler neden dolu, hasta sayısı niye hala yüksek? Köln Radyosu ekibinden Elmas Topcu araştırdı.

Almanya'da son 24 saatte açıklanan 37.120 yeni koronavirüs vakası ile salgının başından beri kaydedilen en yüksek günlük vaka sayısına ulaşıldı. Federal ve eyalet sağlık bakanları iki gün süren konferans sonrasında, 12 yaş üstü herkese güçlendirici aşı yapılması konusunda görüş birliğine vardı. Konferans başkanı Holetschek, Almanya'nın pandeminin dördüncü dalgasının tam ortasında olduğunu söyledi. Bakımevlerinde tüm personel ve ziyaretçilere test mecburiyeti getirilmesi ve halka açık aşı merkezlerinin yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda da uzlaşmaya varıldı. Serap Doğan'ın haberi

"Ve şehir Sessizce bir sabah sigarası tüttürürken Bir deri bavulda hayatın 11. perondan umutla dolu Geleceğe adım attın." Almanya'ya göçün 60. yılı kapsamında Köln'de düzenlenen edebiyat yarışmasında "Dede" isimli şiiri ile üçüncülük ödülünü kazanan Yasemin Bertel'in şiiri böyle başlıyor. Yasemin Bertel ile söyleşi

© WDR 2021

Almanya'da aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün ortaya çıkmasının üzerinden tam 10 yıl geçti. NSU ile birlikte Almanya'da 2000-2007 yılları arasında ağırlıklı olarak Türkiye kökenlilerin hedef alındığı seri cinayetlerin failleri de ortaya çıkmış oldu. Sekizi Türkiye kökenli olmak üzere 10 kişiyi öldürülmüştü. NSU'nun ortaya çıkmasından sonra 13 tane meclis araştırma komisyonu kuruldu, Münih'te görülen NSU davası beş yıl sürdü. Ancak yargı sürecine ve meclislerde kurulan araştırma komisyonlarına rağmen NSU’nun karanlık bağlantıları 10 yıldan beri aydınlatılmadı. Kamuoyu ve kurbanların ailelerinin NSU terör örgütüne ilişkin çok sayıda sorusu yanıtsız kaldı. Serap Doğan'ın haberi.

Türkiye'den Almanya'ya iş gücü göçünün 60. yıldönümü vesilesiyle hazırladığımız göç dizimiz devam ediyor. Dizimizin bu akşamki bölümünde Almanya doğumlu, üçüncü kuşaktan genç gazeteci Merve Kayıkçı'yı daha yakından tanıyacağız. Güney Batı Radyo Televizyon Kurumu SWR'de çalışan, ayrıca "Primamuslima" adı altında podcastlar hazırlayan 27 yaşındaki Merve Kayıkçı ile Köln Radyosu editörlerinden Fulya Canşen konuştu.

Türkiye’de siyaset, diplomasi ve medya kulisleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlık durumuna ilişkin söylentiler nedeniyle hayli hareketli. Özellikle sosyal medyada dolaşan videolar spekülasyonlara yol açıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sosyal medyada "manipülatif paylaşımlar" yapan 30 kişi hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Ankara muhabirimiz Rahmi Yıldırım bildiriyor.

Almanya'da pandemi kontrol altına alınmış değil. Federal Sağlık Bakanı Spahn, yarın eyalet sağlık bakanlarıyla bir toplantı yapacak. İki gün sürecek zirvenin ana başlıklarını 3G kuralları, zorunlu test konseptleri ve güçlendirici aşılama oluşturuyor. İnsidans değerinin yükseldiği ve yoğun bakım servislerinde kapasite sınırına ulaşılan bazı eyaletler ise kuralları sıkılaştırmak istiyor. Serap Doğan'ın haberi

© WDR 2021

© WDR 2021

2010’ların başında Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da Başbakan Angela Merkel, iktidarını sağlamlaştırıyor, ilişkiler kayıtsız göç ile mücadelede yoğunlaşıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da sık sık boy gösterdiğine tanıklık ettik, öyle ki, Merkel Türkiyelilere “Sizin asıl başbakanınız benim” demek zorunda kaldı. Bu süreç entegrasyon çabasına ket vurdu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir başka göç dalgası daha başladı Almanya’ya. Sadece akademisyen ve sanatçılar değil, Fethullahçılar ve Kürtler de göç etmeye, iltica etmeye başladı. Eskiler ve yeniler arasında bir sürtüşme olduğu pek gözden kaçmadı. Bu arada NSU davası mahkemeye taşındı, örgütün hayatta kaldığı iddia edilen tek üyesi en ağır cezayı aldı ama ölenlerin yakınları sorularına yanıt bulamadı. 2010’lar bu kez Hanau’daki cinayetlerle sarsıldı. İşte bu on yılın özeti.

"Yoğun bakım çalışanlarının gücü kalmadı. Korona pandemisinde dördüncü dalga endişesi artıyor. Almanya’daki haftalık insidans değeri geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle eş değer seyrediyor, hastanelerdense ""kapasitemizin sınırlarına dayandık"" çağrısı var. Yoğun bakım ünitelerindeki hasta sayısı gün geçtikçe yükselirken pandeminin başından bu yana büyük bir iş yüküyle boğuşan sağlık çalışanları ""buna bir kez daha dayanamayız"" diyor. Uzmanlar, aşılama kampanyasında ümit edilen rakamlara ulaşılamaması, korona uygulamalarınınsa giderek gevşetilmesinden dolayı bu kış mevsiminin de çetin bir pandemi sezonuna sahne olacağı uyarısında bulunuyor. Erkan Aslan'ın haberi."

"18 milyonluk nüfusuyla Almanya’nın en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’nın yeni bir başbakanı oldu. Sene başında CDU'nun genel başkanlığına seçildikten sonra partisinin başbakan adayı olan Armin Laschet, genel seçimlerden hezimetle çıkmıştı. Berlin'deki Federal Meclis'te milletvekili olacağı için, seçimlerden önce Kuzey Ren Vestfalya’ya veda edeceğini duyuran Laschet, bugün başbakanlık koltuğunu resmen devretti. CDU liderinin halefiyse, eyaletin şimdiye kadarki Ulaştırma Bakanı Hendrik Wüst oldu. Wüst sadece Kuzey Ren Vestfalya'da degil, Hristiyan Demokratların geleceği için de bir umut olarak gösteriliyor. Fulya Canşen anlatiyor."